İnsanlar okuduklarının %10'unu, duyduklarının %20'sini, gördüklerinin %30'unu hatırlarlar. Çoğu zaman onlarca kelimeyle anlatılabilecek bir konuyu, tek bir görselle daha etkili bir şekilde ifade edebiliriz.
• İletişim: TDK'ya göre, ''duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon'' olarak tanımlanır. Çevredeki her yansıma/uyarıcı mesaj algılandığında iletişim gerçekleşir. Bu anlamda insan algısı iki türlü iletişim kurmaktadır: 1. Görsel İletişim, 2. İşitsel İletişim. Aslında insan, çevreden kendine yansıyan mesajlara karşı bütün duyularıyla alıcı durumundadır.
• Sözsüz İletişim: Sözlü dilin gerçekleşmesinden önce ortaya çıkmıştır. Üç önemli ögesi işaret, gösterge ve simgedir.
• İşaret: Yazılı veya sözlü dil ile eşleştirilerek kodlandıkları zaman geniş anlamlar taşırlar, kitlelere ulaşabilirler. İşaretler, bir durumu, eylemi ya da bir olayı işaret eden görsel elemanlardır. Doğrudan ve kesin çözümlerle mesajını iletirken sembollerin üzerine yüklediği anlam, derin ve kapsamlı açılımlara sahip olabilir. Bu iki kavram farklı olmasına rağmen bazen bir işaret bir sembole dönüştürülebilir, sembol olarak değerlendirilebilir.
• Gösterge: Tek başlarına işaretlerden daha anlamlıdırlar. Sözlü dile uyarlanmaya işaretlerden daha yakındırlar. Göstergeler, biçimsel özelliklerine ve ait oldukları kültüre göre değişirler.
• Sembol (simge): Evrenselleşmiş görsel bir dil olan sembollerin temel işlevi, bir kavramı temsil eden somut bir şekil, nesne, bir işaret olmasıdır. Semboller basit veya karmaşık şekillerden (sayı, harf, geometrik bir şekil, bir canlı, eşya veya birleşimleri) oluşabilir. Görsel iletişim açısından mantık, semiyoloji, sibernetik ve matematik gibi bilim dallarında kullanılan işaretlerde müzik notaları ve trafik işaretleri ya da ulusal bayraklarda kullanılan renkler ve işaretler de sembolik anlamlar taşırlar..